24 Aralık 2011 Cumartesi

SERTİFİKAMI ALDIMKİİİİİİ :)

       Öncelikle sayın Çatı Katı'na bir şeyler söylemek istiyorum:)

       Her an ''Can Sıkıntısı Sendromu 2'' postunu hazırlayabilirim haberin olsun..Aldın annemi oraya hadi tamam dedim, pamuk şekerini gelinin görsün karşılıklı mutlu olsunlar falan..amaaa o nispet telefonları ne oluyor yanii, biliyosun zaten kuduruyorum üstüne tuz biber de sizden geliyo..olmuyo yani böyle nispetler falan..tabi diğer yaptığın da cabası onu hiç söylemiyorum bile..kaç insan oğlu dayanabilir ki bu yapılanlara,size yakın olupta ayrı kalmaya sorarım ?? gerçi içime su serpen tek birşey var her zaman söylediğim gibi,'' siz böyle yapın yapın sonra bunların hepsinin acısını kızın çekecek'' :) bak büyüyor yavaş yavaş ve her büyüyüşü ona daha fazla ısırık sıkıştırma öpme olarak geri döncek nihahahaha :) iple çekiyorum o günleri ipleeeee :)

       Not :Lütfen çok gülüp kahkahalar atmayın,bir de bensiz çok eğlenmeyin, çay faslı yapmayın diyemeyeceğim çünkü biliyorumki söylesemde yapacaksınız o yüzden de en azından öbürlerini ciddiye alında içim daha az kalsın sizde :) puffffff

       Neyse içimi döküp rahatladıktan sonra asıl mevzuya gelebilirim artık..

       Artık tescilli bir Dış Ticaret Uzmanı oldum oleeeey..gerçi daha esas sertifikam olan MEB onaylı belgemi alamasam da ilk sertifikamı aldım..

       Altı üstü bir kağıt parçası ama ne kadar uğraştırdı beni yahu. ama azmettim veee aldım işte:) o inatçıysa ben ondan daha inatçıyım:)

       Şaka bir yana gerçekten çok faydalı bir kurs oldu benim için. bilmediğim ve pratikte çok uzun sürede öğrenebileceğim birçok bilgiyi burada öğrendim. dış ticaret süreçlerini her yönüyle etkili bir şekilde anlatıyorlar. en güzeliyse bilgi saklamamaları bir yana daha fazla öğretmek için ellerinden geleni yapıyorlar. eğitim süresinin sınırsız olması ve eğitim sonrası her öğrenciye staj imkanı sunmaları ise seçmemin en önemli nedeni.

       Eğer bu tür eğitim almak isteyen arkadaşlar olursa kesinlikle tavsiye ediyorum. sadece dış ticaret değil birçok konuda eğitim veren bir kurum..buradan bir kez daha teşekkür ediyorum ilgilerine ve yardımlarına..

       Herkese mutlu akşamlar diler dizilerimi izlemeye kaçarım :) 

   

22 Aralık 2011 Perşembe

ORADAN BURADAN ŞURADAN ANLATMACA

      Blog açtım ki biraz yazıyım içimi dökeyim diye ama senmisin icraata geçen..önce bilgisayarım bozuldu 20 günden fazla zaman geçti anca geldi. gerçi beklediğime değmedi desem yalan olur. ben tamir olsun diye beklerken hooop yepyeni süper bir bilgisayarım oldu :)) üstüne bir de kursa başladım, haftasonu gezmeleri derken bir türlü fırsat bulamadım bişeyler yazamaya.. ama olsun artık geri geldim oleeeeeeey :)

      önce bilgisayarsız günlerimden bahsetmezsem çatlarım..resmen kabus gibiydi yaa.. meğer ne kadar büyük yer kaplıyormuş hayatımda, ee ne de olsa boş insandım yapılcak tek şey de bilgisayarda oyalanmaktı. ama durum daha da derinmiş ki resmen boşluğa düştüm, meğer bizim aramızda özel bir bağ varmışta ben bilmiyomuşum..artık anladım değerini tabi daha doğrusu yokluğunda kendisi bildirdi değerini :) gerçi şunu da düşünmedim değil; biraz fazlamı yer veriyorum hayatımda bu alete ya da çokmu öldürüyorum vaktimi..bir zamanlar çok kitap okurdum ben ama bilgisayar özellikle de internet kullanmaya başladığımdan beri azaldı dahada değerli olan şeyler. en önemlilerinden biride kitap okumak tabiki..

     kitap ki hayal kurmanın kendini geliştirmenin en güzel yollarından biri bence. helede okurken gözümde canlanan sahnelerin gerçekliği yokmu hakikaten zevk veriyor insana. hatta bazen o kadar gerçeklerki ''ben bunu ne zaman yaşamıştım'' diye düşündüğüm zamanlar olmadı desem yalan olur. halbuki ben onu kitap okurken zihnimde yaşadım sadece ama dediğim gibi bir an oluyorki gerçekle hayal karışabiliyor..ee o zaman neden kendimi mahrum bırakıyorum ben bu kadar güzel bir şeyden?? tabiki de hep bu bilgisayarın yüzünden:( benim çoğu vaktimi alıyor hain..ama benimde suçum var mutlaka, ne diye hayatımda bu kadar yer veriyorsam artık deli miyim neyim anlamadım..

      Diyeceğim şu ki bilgisayarım yokken ben yine kendimi kitap okurken buldum. ve yine aynı zevki aldım, o her zaman gelen mühim yeri bitirebilmek için uykumu açmaya çalıştım daha da güzeli yine hayallerimle baş başa kaldım..sanırım bu da bana ders oldu ve anladım ki ben artık internette vakit öldürdüğüm süreleri azaltıp kitaplarıma geri dönmeliyim..ve tabiki sürekli yapmayı ertelediğim işlerime..en azından yavaş yavaşta olsa kendime ayırdığım vakti biraz daha arttırmalıyım..eminim ki benim için daha zevkli ve verimli bir hayatım olacak :)

     Neyse kendime verdiğim bu kadar mesaj yeter artık :)

    Başladığım kurssa DIŞ TİCARET:) büyük yazıyorum çünkü oraya gidene kadar baya bi uğraştım..bu başlamaya çalıştığım 3.kur oldu.her seferinde aksilikler yakama yapıştı.ilkinde başlıyım hadi ben bu kursa hem vakit geçer hemde kendimi bir alanda yönlendirmiş olurum dedim olmadı. çünkü okul kayıtlarıyla aynı zamana geldi, e bende işlerimi halledene kadar 2.5 hafta boluda kalmak zorunda kaldım.o da ayrı bir belaydı ki bi postta kesin onuda anlatırım:) neyse hadi olsun bir dahaki kura başlarım dedim ki demez olaydım..bir de ne göreyim kursun internet sitesinde vizelerimin başladığı gün başlamasının da ilk günü çıktı.doğal olarakta tüm sinir bozukluğuyla birlikte bir ay daha ertelemek zorunda kaldım..ve son olan aralık kuru girişimim başladı..hadi bu sefer olcak bir aksilik çıkmayacak başlıcam diye bir heves bir heves amaa öyle kolay olurmu hiç benim için kursa başlamak?? tabiki de olmaaaaaaaz:(

      Şu benim saç boyası yüzünden giremediğim sınav vardıya hani, işte o sınavı hoca kursun başlangıç gününe koydu..işte bunu da öğrendiğim zaman iyice lanet ettim şu okulun uzamasına.olurmu bu kadar da ayakbağı iki ders insana..hemen cevaplayacağım bu soruyu hatta anlattığım örneklerle destekleyerek ''evet bulur''. neyseki sonunda buldum çözümü ve günü birlik gidip geldim boluya sınava girdim. ilk gününü kaçırsamda büyük bir azimle başladım kursuma 2 gün uykusuzluk,dopdolu bir kafa üstünede yolculuğun yorgunluğuyla :( ama hakikaten berbat geçti ilk gün..zaten bünye sınav zamanları hariç erken kalkmaya alışık değil ikinci öğretim okumuş biri olarak, birde gece 1 de gelmişim uyumam iyice geç olmuş..sabah kursa gider bu kız ama sonuç belli: bedeni ordadır sadece,ruhu ise bıraktığı sıcacık yatağında..

      Öyle böyle derken neyseki zar zor başlamayı başardığım kursum yarın bitiyor ama ben buna seviniyim mi üzüleyim mi bilemedim..şimdi sabahaları artık istediğim kadar uyuyabilcem bu güzel yanı,kötü yanıysa yine boş kalmak..gerçi yine bolu yolları beni bekliyor heralde o kadar sıkılmam artık,sonrasında kursun ayarladığı staj var vee sonunda hayırlısıyla bir işe de başlarsam herşey yoluna girer heralde..
     

4 Aralık 2011 Pazar

Saç Boyatmak İnsanın Başına En Az Bu Kadar Bela Açabilir!!!!

     Yıllarca sarı kullandığım saçlarımı kendi rengime döndürmeye karar verdim bir gaflet anında..aslında biraz değişiklik isteği ve saçlarımın çok yıpranmış olması bu dönüşümde etkili oldu ama olmaz olaydı..tam bir felaket oldu benim için.. hassas bir cilde sahip olmak her zamanki gibi beni şaşırtmadı saç boyamada da dert açtı başıma ve büyük bir alerjiyle karşı karşıya kaldım. her zaman yapılan röflelerdeki cilalarda ya da 2 kez boyattığımda karşılaşmadım bunun gibi bir sorunla..bir gecelik ufak kaşıntılar olur ve hemen geçerdi..bu kez tamamen farklıyıdı durum,öyle ki 3 tane serum kremler iğneler haplar derken kaşıntının bir türlü geçemedik önüne hatta boyatalı yaklaşık 20 gün olmasına rağmen hala kaşıntılar devam ediyor. en kötüsü de cildimde oluşan kızarıklıkların bıraktığı izler hala geçmedi ama umarım en kısa zamanda geçer..

    Tüm bunlarla uğraşmam yetmiyormuş gibi bana yaptığı en büyük kötülükte sınavıma girememiş olmamdı..okuldaydım aslında sınav saatinde ama öyle berbat bir haldeydim ki hocayla konuşup soluğu acilde aldım..tabi bu kadarla da kalmadı bir de babamla kavga ettim sınava giremedim diye..yani kısacası olay benim için saç boyatmaktan çıkıp felaket halini almaya başladı..çok merak ediyorum acaba bir saç boyatma işlemi başkaları içinde böyle senaryolar yaratmış mıdır??..hee bir de son olarak boyanın bana attığı son ve en kötü kazıta şu ki; 3 gün daha göreceğim sevgilimin 2 saat sonra yanından ayrılmak zorunda kalmaktı. 

     Ben boluda okudum üniversiteyi ve 2 dersim kaldı malesef ama 2 ders için bolu'da kalmadım ve ara ara derslere gidip geliyorum ya da sınavlara..işte tam da sınav haftası oldu bu olay..5 gün kaldım orada ancaaak sınavlar yüzünden doğru düzgün göremedim sevgilimi.tek hayalimiz hafta sonu beraber vakit geçirmekti ama nerdeee babayla yapılan tartışma üzerine gül ilk otobüse biner ve hoooop istanbulda.. yani tam bir fiyasko :(

     Her neyse bütün bunları atlattım bir şekilde ama yine dertliyim yine dertliyim..sarının üzerine yapılan boya akmaya başladı ve hiçte hoşlanmadığım bir renk çıkmaya başladı ortaya turuncu turuncu ıyyy çok fenaya doğru gidiyo kısacası..ama daha da kötüsü gittiğim doktor tekrar saçımı boyatırsam daha da büyük reaksiyonlar alacağım konusunda beni uyardı..şimdi bende ne yapsam da bir çözüm bulsam diye uğraşıyorum..ama durum benim için belli gibi. kaşıntıların hala geçmemesi her ne kadar beni şuan için caydırsa da kendimi tanıyorum ve bu saçlarla duramayacağımı biliyorum. bu defa kuaför yerine evde kendim boyamayı düşünüyorum sonuçta artık saçım koyu ve evde rahatça boyayabilirim..beni cesaretlendirense evdeki boyaların kuafördeki boyalar kadar yoğun olmaması dolayısıyla da bu kadar etki etmemesini düşünmem.umarım yanılmam da bu saç renginden kurtulurum aynı zamanda da daha az etkilenirim.
     
     

2 Aralık 2011 Cuma

Büyük Sevincin Getirdiği Ufak Can Sıkıntısı Sendromu

     yok yok bir evi ev yapan kesinlikle anne.. 10 gündür evde yok artık sıkıntıdan patladım veee burdayım.. gerçi sonunda sürekli ertelediğim  bloğu açmama vesile oldu ama neyse o sayılmaz :D 

    ya bu evde yanlız başına oturmak ne kadar da sıkıcı bişey, bir ses bir nefes biraz sohbet istiyor insan ama nerdeeeee, evdeki tek nefes kardeşimin uyuma sesi ki o da bu durumda  ne kadar işe yarar tartışılır.. olsun artık napalım bir süre sıkıntımı burada atar içimi falan döker öle geçiririm bu zamanı..

    evde tek olmam aslında çok güzel bir sebepten, o da şu ki minicik meleğimiz geldi dünyaya ve anneme orada olan ihtiyaç buradakinden çok daha fazla..gerçi bu saatten sonra annemle ''pamuk şekeri'' arasında olan büyük bağdan dolayı bir daha onu bırakıp buraya gelebilir mi  o da şüpheli :D gerçi ben olsam bende gelmezdim haklı yani, insan nasıl yanından ayrılıp gelir ki.. 

    zaten benim bu isyanım kesin hasetlikten, orada olamıyorumya şimdi kesin derdim bu.. ama bütün suç onlarda; gönderilen resimler, telefon konuşmalarında yapılan nispetler, çay keyfi eşliğinde yapılan hoş sohbetlerden ufak kesitler falan derken hoooop benim akıl yine kaydı oraya..biliyorum gerçi onlarında amacını, beni çıldırtcaklar bir anda çıkıp gidicem yanlarına falan onu istiyorlar amaaa hala direniyorum..(direniyorum diyorum ama daha dün gece geldim ordan,yoksa nerede bende o direnç :D) olsun cumartesiyi beklicez artık hepberaber kavuşmak için ki bu da en çok benim hoşuma gidecek hiç şüphesiz..

    neyse artık ilk post için bu kadar yeter de artar bile (bunu duyanda sayfalarca yazdım zanneder :)), daha çooook yazarım ben buraya hele bir kaynaşalım da, ilk günden fazla samimi olmaya gerek yok dimi ama :D bende artık en büyük aktiviteme vakit ayırıp supernatural izlemeye başlıyım da heyecan kaldığı yerden devam etsin..

     byeeeeeeeee